aşkın bitiş evresi

Bazen insan geçmişinden utanç duyabiliyor veyahut geçmişini hep anılarında ve hafızasında taşıyabiliyor. Öyleydi belki de bizimkisi... Utandım geçmiş yazılarımdan 100 200 makalem vardı belkide blog sayfamda. Genel ve özel hayatımı paylaştığım oldu fakat öyle bir anda öyle biri girer ki hayatınıza o yazdıklarınız bir anda utanç kaynağı olabilir. Silersiniz, yanlış anlamayın geçmişinizi öğreneceği için değil sevdiğinizde geçmişinizi açarsınız zaten ama hep oradaki yazıları okuyup anlamsız şeyler çıkaracak diye silersiniz. Kim bilir belki hayatıma kim girecek belkide kimse girmeyecek meçhul ama belki ilerde bu yazıdan da utanıp sileceğim. Silinmeyi bekleyen yazı ve yazılar bütünü... Arkası kesilmeyen seni seviyorum demeler ve seni seviyorum diyememek.. Hangisi daha ağır, çok seviyorum denildiği için şikayetçi olan mı yoksa seni seviyorum diyemeyen kişiye şikayetçi olmak mı?

Fakat bunlar bana genel olarak bir şeyi gösterdi ve Dünyadaki düzenin bir parçası olduğumuzu hatırlattı. Aşk şeytan üçgeni diye adlandırıyorum bunu. Sever eğlenirsin, bir tarafta aşk ölür, ayrılırsın. Aşk ile ayrılık arasında mantıksal bir bütünlük olduğunu düşünüyorum artık. Çünkü her başlayan büyük aşkın ve sevmelerin altında bir ayrılık korkusu yatıyor. işte aslında ilişkiyi asıl bitiren şeylerin temelinde de bu yatıyor bence. Aşık olduysan ayrılmayı göze alabilirsin fakat bu durumdan korkmaya başladığında zaten artık ayrılmaya başlamışsındır. insan sevdiği için kendisinin bazı yaptığı şeylerden utanıyorsa gerçekten sevmiştir. Ama sevgilisinin yapma dediklerini bile kabulleniyorsa daha çok sevmiştir. Sevdiği kişi başaramıyorsa artık 2 kişilik yolda tek başına koşup onu çektiğini düşünmeye başlamaktadır. Sonra bir bakıyorsun kelimelerden önce instagram şifresi, facebook şifresi, mail şifresi gibi şifreler değişimi başlar.. Sonra anlarsın ki ayrılık daha önemli değilde o an sosyal medya hesaplarını kurtarmanın derdine düşüp o derece aşşağılandığının farkına varırsın. Sonra üzülürsün ama başta ayrıldığına değil, cümle bile kurmadan bunları yaptığına... O anda seni seviyorum diyemedikleri anları bile unutup sevmemiş ki sorusu kafada çınlıyor. Çünkü o anda sosyal medya hesapları sizden daha değerlidir.

Hayatınızın genel anlamda sosyal medyaya gömülü olduğu çağımızda sosyal medyayı kurtarmak bu denli önemliyse, sevmelerinde bu kadar bayat olmasına şaşmamalı... Çift taraflı anlaşmazlık, kırılmalar olabiliyor fakat sonra insan düşünmeye başlıyor. Bir ilişki asla bir anda bitmez unutmayın bir temel atılmalı ve süreç hazırlanmalı. ilişkiyi bitirmek yemek yapmaya benzer diyebiliriz. "Ne demek ya o? " dediğinizi duyar gibiyim, yemek yapmak için ön hazırlık yapıp yapacağınız yemeği belirlemeniz gerek, malzemeleri almanız ve hazırlama evresine geçip, pişirmeniz gerek. Daha sonra afiyetle yiyebilirsiniz... işte ilişkilerin bitmesi de buna benzer. Önceden bir nedene bağlanır "aile, okul, kariyer", daha sonra bu uğurda sorunlar çıkarılmaya başlanır ( malzeme alma evresidir bu, örneğin koyulan kuralları kırma, bıkkınlık hissi yaratma ), her olumlu kelimeden bile olumsuzluk çıkarıp her ucun yolunu kavgaya çıkarma ( buda pişirme evresi ).. buraya kadar başarılı bir şekilde geldiyseniz tebrikler artık ayrılma aşamasına geçip ilişkiyi bitirebilirsiniz. Olaylar bu yönde olunca işte tam olarak bende böyle düşündüm ve bunun bir anda değil hazırlanmış bir cinayet olduğu tanısına vardım. Etrafımdan deliller topladım ve topladığım deliller isteyerek ölen bir aşkı değil bir cinayeti gösteriyordu. Öleni geri getirmemiz mümkün değil geçmiş olsun, bu oyunda suçluda asla yargılanamaz sizin tarafınızdan...